Bastık

Bastık
Türk » Kahramanmaraş Mutfağı
Meyveli Tatlılar » Bastık
Bastık malzemeleri;
- Yeni Toplanmış Üzüm
Bastık uygulama aşamaları;
- Bastık,üzüm tepilirken ilk elde edilen ve burun suyu denilen şerbetin nişastayla pişirilmesinden elde edilir.
- Şıra mahsere kazanı denilen büyük kazanlarda yapılır.
- Mahsere kazanının dışı,isten kararmasın diye küllenir.
- Mahsere ocağına yerleştirilir.
- Yeterince şerbet konduktan sonra altı yakılır.
- Bilindiği gibi şıra yapımında bağ çubukları kullanılır.
- Böylelikle hem yakıt olarak değerlendirilmiş, hem de bağ çubuklarının ortadan kalkması, belki bir yangına neden olması önlenmiş olur.
- Öte yandan, ”teşt” denilen büyük bir leğenin altına, bağ çubuklarından yapılmış bir halka ya da otomobil lastiklerinin içinden çıkarılan halkalardan biri konur.
- Teşte birkaç kulplu tas şerbet alınır.
- Sonra bu şerbete yeterince nişasta yavaş yavaş konur.
- Hiç topak kalmayacak şekilde iyice ezilir.
- Sonra bir un eleğinden geçirilir.
- Bu sırada, mahsere kazanındaki şerbet kaynama noktasına gelmiş bulunmaktadır.
- Soğuk nişasta çözeltisi sıcak şerbete konduğunda hemencecik katılaşma olacağı için, kaynamakta olan şerbetten birkaç kulplu tas alınarak yavaş yavaş nişasta çözeltisine konur.
- Teştin dışı el yakacak kadar oluncaya dek sıcak şerbet eklenmesi sürdürülür.
- İyice ısınan nişasta çözeltisi yine bir kulplu tas aracılığı ile yavaş yavaş,kaynamakta olan şerbete konur.
- Bu sırada “hapsa küreği” ile sürekli olarak güçlü ve hızlı bir şekilde karıştırılmalıdır.
- Aksi halde hapsa dibine tutar ve yanıklar oluşur.
- Bu ise istenmeyen bir durumdur.
- “Hapsa küreği” genellikle gürgenden yapılır ve kayıkçı küreğine benzer.
- Nişasta çözeltisinin tamamı kazana aktarıldıktan sonra akla ilk gelen soru şu olur: Acaba haspanın kıvamı nasıl olacak?
- Doğaldır ki, yılda bir kez yapılan bastığın kıvamı şansa bırakılamaz.
- Kıvamlı olursa bastık kalın olur.
- Kıvamı az olursa bastık çok ince olur ve soyulması güçleşir.
- Bu nedenle kıvam deneyi yapılır:
- Nişasta çözeltisinin tamamı kazana aktarıldıktan sonra küçük bir tavaya birkaç kaşık hapsa konur.
- Kazanın altındaki çıplak ateşte çabucak pişirilerek kıvamına bakılır.
- Kıvamı iyiyse pişirme sürdürülür.
- Gerekenden daha kıvamlı ise, seyreltmek için yeterli olduğu düşünülen kadar şerbet eklenir:
- Kıvamı azsa, katılaştırmak için, bir kulplu tas şerbet alınır.
- Yeterince nişasta bu şerbette ezilir ve un eleğinden elendikten sonra kazana karıştırılarak ve yavaş yavaş eklenir.
- Bu şekilde kıvamı ayarlanan hapsa hızlı ve güçlü bir şekilde karıştırılmaya devam edilerek pişirilir.
- Karıştırma işini erkekler yapar ve en az iki kişi dönüşümlü olarak karıştırır.
- Hapsa kaynamaya başladığında pişme tamamlanmış demektir.
- Kimi “usta”lar, pişmenin tamamlanıp tamamlanmadığını anlamak için, yanmakta olan bir bağ çubuğunu hapsaya çabucak batırıp çıkarır.
- Eğer çubuk sönmüşse pişme yeterli değildir.
- Çubuk sönmemişse, pişme tamamdır.
- Bu şekilde pişirilen hapsanın altından ateş çekilir.
- Bastık bezlerine sıcak sıcak serilir.
Serme şu şekilde olur:
- Bastık serilmesi için beyaz pamuklu bezler kullanılır.
- Bastık bezleri 150 cm kadar uzunlukta ve tek endir.
- Kimi aileler kendi bastık bezlerine iğneyle özel işaretler işleyerek, komşu yardımlaşmalarında olası karışıklıkların önüne geçerler.
- Bastık sermek için düz yer gerekir.
- 5-6 bastık bezi alacak kadar bir alan düzeltilir.
- Serilenler önce burada dinlendirilir, sonra baran aralarındaki daha az düzgün yerlere alınarak kurutulur.
Hapsanın serilmesi aşağıdaki gibidir:
- Bir kişi, orta büyüklükte bir satıra kulplu tasla alınan hapsayı, eli yanmasın diye kuru bir bez yardımıyla; iki kişinin karşılıklı olarak gergin bir şekilde tuttuğu bastık bezinin üzerine dikkatle aktarır.
- Bastık bezini gergin olarak tutan iki kişi, bastık bezini yukarı doğru kaldırarak hapsanın tek düze bir şekilde aşağılara kadar akmasını kolaylaştırırlar.
- Satırla getirilen hapsa, bir bastık bezine tamı tamına yetecek kadar olmalıdır.
- En deneyimli olan malacı ise, bastık bezlerinin üzerindeki kalın hapsayı bezin köşelerine doğru dağıtır.
- Serme işlemi uzadığı zaman soğuyan hapsanın ısınması için kazanın altına birkaç bağ çalısı atılır.
- Bir yandan da karıştırma sürdürülür.
- Bastık hapsasının bir kısmı tabaklara, sahanlara, taslara alınır.
- Üzerlerine ceviz konduktan sonra, kentte oturup da bağı olmayan komşulara gönderilir.
- Kahramanmaraş bağcılığında, bağı olmayan komşu ve tanıdıklara üzüm, incir gibi meyvelerle hapsa gibi şıralar ikram edilir.
- Bezlere serilen bastık çok ince olmalıdır.
- Kalın olursa çatlar ve kırılır.
- Bastık, serildiği ilk gün, olduğu yerde bekletilir.
- İkinci gün (havalar soğumuşsa üçüncü gün) üzüm tiyeklerinin üzerine alınarak bastık bezlerinin altlarının da kuruması sağlanır.
- Bu şekilde kurutulan bastıklar bir iki gün sonra (gerekirse bir ay sonra bile) soyulabilir.
Bastık soyma işi aşağıdaki gibidir:
- Önce bastık bezinin arka tarafı, ıslak bir bezle ıslatılır.
- Böylelikle bastıkla bastık bezinin ayrışması kolaylaştırılır.
- Arkası ıslatılmış bastık bezinin ön yüzü, üstten tırnaklama ile soyulmaya başlanır.
- 5-10 cm kadar soyulduktan sonra iki kişi bezi gergin tutar, üçüncü kişi bastığın kenarından tutarak aşağı doğru özenle soyar.
- İşin ustaları bunu kolay yapar.
- Ama yine de kenarlarda biraz kalır.
- Buralar bıçakla kazınarak alınır.
- Bir bidona konur.
- Üzerine su ve Tuz konarak sirke yapılır.
- Bu şekilde yapılan sirkenin eşi yoktur, dense abartılmış sayılmaz.
- Soyulan bastıkların arka yüzeyleri nişastalanır.
- Böylelikle tamamen kuruması ve birbirine yapışmaması sağlanır.
- Nişastalanan bastıklar dörde ya da sekize katlanarak, nem almayacak şekilde saklanır.
- Yarım yüzyıl öncenin Maraş’ında şıra saklamak için ahşaptan yapılma sandıklar bulunurdu.
- Bastık, öncelikle “samsa” yapımında kullanılır.
- Samsanın dışında, arasına ceviz konarak “dürüm” şeklinde yenir.
- Bastık küçük parçalar şeklinde koparılarak, içerisine yoğurt alınarak yenebilir.
- Ayrıca baharda, koyunların kuzulama (guzlama) zamanında, sağılan hayvandan elde edilen ilk iki üç günün ”ağız” adı verilen sütü pişirilir ve yoğurt yerine bastıkla yenir.
- Bastık, ”çullama” yapılarak da yenir.
- Bastık kırıntıları Zeytinyağı nda kavrularak ve üzerine ceviz konarak da yenir.
- Yarım yüzyıl öncenin Maraş’ında konuklara yapılan ikramların başında şıra ve tarhana gelmekteydi.
- Şimdilerde bu gelenek hemen hemen unutulmuş bir durumdadır.
Paylaş
Türk Mutfağı Meyveli Tatlılar Bastık
Benzer Tarifler
Yumurta sarilarini, seker, beyaz sarap, marsala ve limon kabuklar ...





